İşverenin İstifaya Zorlaması Halinde İhbar Tazminatına Hak Kazanılması


Av. İsmail Carlık tarafından 10.08.2015 tarihinde paylaşılan bu yazı 1657 kez okundu.


YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/946
Karar : 2015/12165
Karar Tarihi : 31.03.2015



Konu : İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – DAVACININ İŞVERENİN PSİKOLOJİK BASKISI İLE İSTİFA ETMEYE ZORLANDIĞI – GERÇEK BİR İSTİFA İRADESİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ – FESHİN İŞVERENCE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI

Özet : Somut olayda, mahkeme gerekçesinde, davalı şirket yetkililerinin davacının çalışma şartlarını zorlaştırması, psikolojik baskısı üzerine istifa etmek zorunda kalması sebebiyle davacının iş sözleşmesini feshetmesinin haklı bir fesih sebebi olarak kabulünün gerektiği, bu itibarla, davacının kıdem tazminatına hakkı olduğu, davacının işten kendisinin ayrılmış olması ve bir işveren feshi söz konusu olmaması sebebiyle ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkeme gerekçesi kendi içerisinde çelişkilidir. Gerçekten, davacının davalı işverenin psikolojik baskısı ile istifa etmeye zorlandığı, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmaktadır. Bu halde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu sebeple, feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davacının ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile aksi şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

(4857 S. K. m. 17, 24)



Dava ve Karar : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 08.07.2008 tarihinde davalı firmada çalışmaya başladığını, müvekkilinin davalı şirkette maaş+prim usulü çalıştığını, maaş olarak 950,00 TL + prim almakta iken davalı şirketin asgari ücret kısmını bankaya yatırdığını diğer kısmını ise elden verdiğini, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığı sürede kendi adına onbeş adet hat alındığını öğrendiğini, bu hatlardan Konya’da bulunan bir bayanın rahatsız edilmesi üzerine bunu öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin şikayet ederek bu hatları kapattırdığını, bunun üzerine şirket yetkilisinin müvekkili üzerinde manevi baskı uygulamaya başladığını, müvekkiline tahsis ettiği aracı aldığını, yürüyerek satış yapmasını söylediğini, ancak müvekkilinin geç kalmalarında da ücretinden kesinti yaptığını, şirketin yıldırma politikası uygulayarak müvekkilini işten çıkmaya zorladığını, ayrıca tüm çalışanlara ve müvekkiline şirketin boş senet imzalattırdığını, müvekkilinin işten çıkarken boş senedini istediğini, ancak davalı şirketin vermediğini, müvekkilinin geç saatlere kadar çalıştırıldığını, yıllık izinlerini kullandırmadığını ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacakları istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı taraflar temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,

2- Taraflar arasındaki iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.

Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı sebeple derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin kanuni düzenlemesi ise aynı Kanun’un 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında 4857 sayılı Kanun’da işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.

İşçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.

İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.

İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.

Somut olayda, mahkeme gerekçesinde, davalı şirket yetkililerinin davacının çalışma şartlarını zorlaştırması, psikolojik baskısı üzerine istifa etmek zorunda kalması sebebiyle davacının iş sözleşmesini feshetmesinin haklı bir fesih sebebi olarak kabulünün gerektiği, bu itibarla, davacının kıdem tazminatına hakkı olduğu, davacının işten kendisinin ayrılmış olması ve bir işveren feshi söz konusu olmaması sebebiyle ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkeme gerekçesi kendi içerisinde çelişkilidir. Gerçekten, davacının davalı işverenin psikolojik baskısı ile istifa etmeye zorlandığı, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmaktadır. Bu halde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu sebeple, feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davacının ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

 

Yorumlar


Bir Yorum Yap

Burası bomboş!

İlk yorumu yapan siz olun.